Suriye’de devam etmekte olan savaş ile birlikte Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısı 3.5 milyona ulaştı. Politikalar krizin kısa süre içerisinde sona ereceği varsayımı ile mültecilerin geçici olduğunu ve mültecilerin ülkelerine döneceklerini öne sürüyordu. Mültecilerin durumunun uzun süreli bir hal alması ile birlikte hükümet ‘uyumlaştırma’yı amaçlayan girişimlerde bulunsa da dil eğitimine az önem verildi. Dil vatandaşlık edinme veya ikamet devam ettirmek için gerekli koşullar arasında yer almadı. Dil eğitimi Hayat Boyu öğrenme şemsiyesi altında yer alıyor ve mültecilere özgül bir politikadan mahrum. Bu konuşmada daha kapsamlı ve tarihsel ulusal çerçeveden yola çıkarak dili ev sahibi topluma entegrasyon aracı olarak gören ve homojenizasyonu amaçlayan geleneksel bakış açısı ile dili iş piyasasına entegrasyon için kullanılacak bir beceri olarak gören çağdaş bakış açısı arasındaki etkileşim incelenecektir. Bu bağlamda çeşitli yetkililer, kurumlar ve Suriyeli gençlerle yapılan etnografik araştırmanın bulguları paylaşılacak; zorunlu göç bağlamında dile ilişkin yaklaşımlar tartışmaya açılacaktır.
Maissam Nimer, göç, eğitim, dil ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine çalışan bir sosyologdur. Lisans eğitimini Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde, yüksek lisansını eğitimini London School of Economics’te tamamlamıştır. Doktorasını, Temmuz 2016’da Paris Saclay Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden alan Nimer tezinde, Lübnan’da yüksek eğitime erişimde eşitsizliğe sebep olan toplumsal ve kültürel seçme mekanizmaları üzerine yoğunlaşmıştır. İstanbul Fransız Enstitüsü Anadolu Çalışmaları (IFEA) “Axe Migration et Mobilités” komitesi üyelerinden olan Nimer, halen Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nde ve Koç Üniversitesi’nde çalışmalarını yürütmektedir. Ayrıca, Galatasaray Üniversitesi’nde ‘eğitim sosyolojisi’ ve ‘aile sosyolojisi’ dersleri vermektedir.